Depresyon
Depresyon hastalarının en sık yaptığı hata “işe yaramıyor” gerekçesiyle bir-iki hafta içinde ilaç kesmeleri. Sırf bu nedenle piyasadaki bütün ilaçlar kullandığı halde düzelmeyen hastalar bile var. Oysa depresyon ilaçlarının etkileri bir ay sonra ortaya çıkıyor.
Depresyon ilaçlarının yan etkileri neler?
Prof. Dr. Mert Savrun: Antidepresan ilaçlar genellikle ciddi yan etkilere sahip değil. Özellikle son 10-20 yılda piyasaya sürülen ilaçların yan etkileri çok azaltıldı. Ancak bu, kendinizi kötü hissettiğiniz her an doktora danışmadan antidepresan kullanabileceğiniz anlamına gelmiyor. Çünkü ilaçlar uygun olmayan hastalarda ya da depresyon tanısını doğru konulmadığında çok ciddi zararlara yol açabiliyor. Yan etkiler genellikle hafif ve çoğu zaman geçicidir. Depresyon tedavisinde son zamanlarda dünyada yaygın kullanılan ilaç grubu serotonin geri alım inhibitörleridir. En sık görülen yan etkileri bulantı, esneme, terlemedir. Bunlar da genellikle tedavinin devamında geçer.
İlaç almaya başladıktan ne kadar süre sonra hasta kendini iyi hisseder?
Prof. Dr. Mert Savrun: Tedavide vurgulanması gefeken en önemli nokta budur. Depresyon ilaçlarının etkisi en erken 3 hafta ila 1 ay arasında bir sürede başlar. Bazı kişilerde daha erkenden rahatlamalar görülse de bunlar istisnadır. İlaçların etkisinin geç başlaması, tedaviye uyumsuzluğa neden oluyor. İlacı kullanırken 1-2 hafta içinde düzelmeyen hastalar ilaçlarını kesiyor, tedavilerini yarım bırakıyor, başka bir ilaca geçmeye niyetleniyor. Sırf bu nedenle piyasadaki bütün ilaçları kullandığı halde düzelmeyen hastalara rastlıyoruz. Bu, hasta için çok ciddi bir kayıp. Depresyon zaten çok acı veren bir süreçtir. Bir an önce tedavi edilmesi gerekir. Evet, biliyorum depresyondan dolayı hasta çok acı çekiyor ve bir an önce düzelmek için acele ediyor. İnanın biz de acılarının yatışmasmı en az onla kadar istiyoruz. Ama ne olur biraz sabredin.
İlaç tedavisi genellikle ne kadar sürüyor?
Prof. Dr. Mert Savrun: Bu da hastaların en çok yakındığı ve hata yaptıkları konuların başında geliyor Hastalar şikayetleri tamamen geçince bu genellikle ikinci-üçüncü ayda görülür, hemen ilaç bırakmaya niyetlenir. Oysa bugünkü bilimsel bilgiye göre; depresyonun tekrarlaması istenmiyorsa en az 2 yıl tedaviye devam edilmeli. Haç tedavisi uygulanan süre ne kadar kısaysa hastalığın tekrarlama riski o kadar yüksek. Bazı kronikleşmiş ve ilerlemiş hastalarda ilaçlara ne kadar uzun süre devam edilirse edilsin hastalığın tekrarlamasına, nükslere rastlanıyor. Böyle durumlarda en doğru yöntem, daha gelişkin yeni tedaviler bulununcaya kadar ilacın ömür boyu kullanılmasıdır. Son nokta olarak şunu vurgulamak isterim; size iyi gelen ilacı etkisini kaybeder diye değiştirmeye kalkmayın. Pek çok hasta her gittiğimde doktor yine aynı ilacı verdi diye serzenişte bulunuyor. Hatta bazen ilacı değiştirmesi yönünde doktordan istekte bulunuyor, bu mümkün olmazsa doktoru değiştirmeye kalkışıyor. Doğrusu, iyi gelen ilacı değiştirmeksizin ilacı kullanmak ve mutlaka doktor kontrollerine devam etmek. Ve yine ilacın kesilme işlemi mutlaka doktor gözetiminde yapılmalı, kendi kendine ilaç kesilmemeli.
Psikoterapi nedir? Seanslar ne kadar sürüyor?
Prof. Dr. Mert Savrun: Psikoterapi insanın düşünce, duygu ve davranışlanndaki sorunlu alanları değiştirme amaçlı teknikler bütünüdür. Halk arasında konuşarak tedavi olarak bilinir. Ama psikoterapi süreci sanıldığı kadar basitçe dert dinleme şeklinde seyreden pasif bir olay değil. Birtakım tekniklerin kullanıldığı, mutlaka işin eğitimini almış profesyoneUerce yapılması geren ciddi bir tedavi metodudur. Farklı teknikleri kullanan çok sayıda psikoterapi şekilleri var. Ancak bunların içinden biri daha öne çıkıyor. Depresyona özel olarak geliştirilen ve daha sonrada diğer psikiyatrik hastalıklarda başarıyla kullanılan bilişsel davranışçı terapi bugün için ilk tedavi seçeneklerinden biri haline geldi. Hastanın da aktif katılımını gerektiren bu terapi, haftalık görüşmeler şeklinde uygulanır. Seansların sayısı, hastanın durumuna ve hastalığın şiddetine bağlı olarak 10 ila 40 arasında değişir. Ancak iyileşmenin kalıcı olabilmesi için daha seyrek aralıklarla da olsa terapiye devam gerekebilir.
*Depresyon tıbbi bir hastalıktır. Ortaya çıktıktan sonra geleneksel yöntemlerle tedavisi mümkün değildir.
* Aileler depresyon nedeniyle içe kapanmış hastayı düzeltmek için dışarı çıkarmaya çabalar, zorla neşelendirmeye çalışır. Halbuki bu zorlama fayda yerine sadece hastanın sıkıntısını artırmaya yarar.
* Bazı hastalar ‘belki geçer’ umuduyla tatil yapmaya çalışır. Halbuki sıkıntı hastayla her yere beraber gider. Bu yüzden tatilleri de zehir olur, boşuna zaman ve para israfı olur.
* Kimi hastalar bazen çevrenin de teşvik ve önerisiyle içkiyle rahatlamaya çalışırlar. En tehlikeli olanı bu yöntemdir. Zira bu hem alkol bağımlılığının başlamasına neden olabilir. Hem de alkol belki bir-iki saat geçici olarak rahatlatsa bile daha sonraki saatlerde depresyonu çok daha kötüleştirir. Depresyondaki hastalar özellikle başlangıçta asla alkol almamalıdır.
* Hastanın yapabileceği en iyi şey sağlıklı beslenme ve egzersizdir. Özellikle açık havada yapılan uzun bir yürüyüş ilaçtan sonraki en etkili yöntemdir.