23 yaşındaki Serap çarşafa sarılı bulunmuştu! Ktili 10 yıl sonra nasıl yakalandı?
Boş bir arazide oyun oynayan çocukların topu oyun sahasının dışına çıktı. Topu almaya giden küçük çocuk, çarşafa sarılı bir şey gördü.
Çarşafı araladığında gördüğü manzara dehşet vericiydi. Çarşafın içinde çıplak genç bir kadının cesedi vardı. Uyuşturucu ve fuhuş bataklığına düşen güzel genç kızın cinayetinin çözümü, uzun soluklu film ve dizileri hatırlattı. 10 yıl süren takip sonucu iki katil zanlısı yakalandı. Emniyette örnek bir çalışmanın eseri olarak gösterilen soruşturmada yer alan emekli polis memuru Mustafa Bayram, detayları anlattı. Mustafa Şekeroğlu’nun özel haberi…
Bazı film veya diziler için “Uzun soluklu” deyimi kullanılır. Bu deyim, filmin ya da televizyon dizisinin normalinden daha uzun olmasından dolayı kullanılır. Eğer keyif alınıyorsa o dizinin veya filmin bitmesini asla istemezsiniz. Özellikle polisiye filmlerin içinde yer aldığı bu tür filmlerin içeriğinin gerçek hayatta yaşanmışlığı var mıdır diye merak ettiğimiz de olur. Birçok olayın merkezi olan İstanbul, inanılmaz olaylara kucak açan bir metropoldür. İşte bu uzun soluklu film veya dizileri andıran bir cinayet vakası 2001 yılında İstanbul’da yaşandı.
RESİMLERİ BÜYÜTMEK İÇİN ÜZERİNE TIKLAYIN
ÇARŞAFA SARILI ÇIPLAK KADIN CESEDİ
23 yaşında boğularak öldürülen Serap Ö.’nün cansız bedeni bir çarşafa sarılı halde bulunmuştu.
Tarih: 21 Nisan 2001’di. Büyükçekmece Fatih Mahallesi’nde, boş bir arazide oyun oynayan çocukların topu oyun alanının dışına çıktı. Topu almaya giden çocuklardan biri hayatının şokunu yaşadı. Topun gittiği yere yakın çarşafa sarılı bir şey gördü. Merak edip çarşafı açtığında, tüyler ürperten manzarayla karşılaştı. Çarşafın içinde çıplak bir kadın cesedi vardı. Çocuğun kaçışı ve çığlığı, gökyüzüne karıştı. Yarım saat sonra olay yerine resmi polis memurları geldi.
BIÇAK VE KURŞUN İZİ YOK
Kısa bir süre sonra İstanbul Emniyeti’nin polis telsizi yoğun bir muhabere içine girdi. “A Bölgesi” olarak nitelendirilen Büyükçekmece’deki boş arazide çarşafa sarılı çıplak bir kadın cesedi bulunmuştu. Olay yerine hemen Gayrettepe Cinayet Masası’ndan görevli ekip gönderildi. Gönderilen ekip arasında yıllarca Cinayet Büro Amirliği’nde çalışan ve birçok olayı çözen Mustafa Bayram da vardı.
Emekli polis memuru Mustafa Bayram olay yerine gittiklerinde hemen çalışma başlattıklarını belirterek şöyle devam etti; “Ceset genç bir kadına aitti. Üzerinde kimlik yoktu. Cesedi incelediğimizde, üzerinde herhangi bir bıçak veya kurşun izi de yoktu. Muhtemelen boğularak öldürülmüştü. Tabii önce kimliğini belirlememiz gerekiyordu.”
GENÇ KIZIN İNANILMAZ KAYITLARI ÇIKTI
Cinayet Büro Amirliği’nde çalışan ve birçok olayı çözen Mustafa Bayram.
Olay Yeri İnceleme ekipleri; ceset ve çarşaf üzerinden çalışma yaptı. Elde edilen tüm bulgular incelenmek üzere alındı. Genç kadının kimliğinin tespit edilmesi için parmak izi de alındı. Eğer poliste geçmiş bir kaydı varsa bu kişinin kimliği daha kolay belirlenirdi. Hakkında kayıp başvurusunun olup olmadığına da bakıldı.
Bayram, parmak izi incelemesi sonucu genç kadının, 23 yaşındaki Serap Ö. olduğunun belirlendiğini anlattı. Bayram şöyle devam etti: “Genç kızın uyuşturucu kullanmak ve satmaktan kayıtları çıktı. Genç kızın en son kiminle görüştüğünü tespit etmemiz lazımdı. Burada düşündüğümüz bu kızın başka yerde öldürülüp buraya getirilip atılmasıydı. Katilleri çoğu bu psikolojiyi taşır. Öldürdükleri kurbanlarını her zaman uzak bir yere götürüp atarlar.”
FİLMLERE KONU OLAN HAYATI VARDI
Serap Ö., boğularak öldürülmüştü. Güzelliği ile büyüleyen Serap Ö.’nün o kısacık ömrü filmlere konu olacak tarzdaydı. Ortaya çıkarılan profiline göre, çok genç yaştayken, uyuşturucu bataklığına düştü. Henüz 19 yaşındayken sevgilisinin kullandığı uyuşturucu yüzünden cezaevine girdi. İlk duruşmada, “Ben satıcı değilim” dedi ve serbest kaldı. Serap Ö.’nün bundan sonra fuhuş bataklığına da maalesef sürüklendi. Uyuşturucu parası bulmak için para karşılığında fuhuş yapmaya başladı. İlerleyen yıllarda fuhuş yapmak suçundan da işlem görecekti.
UYUŞTURUCU MAFYASI MI?
Genç kadının kimliği belirlenmişti. Geçmişinde uyuşturucu bağlantısı olduğu için bazı ihtimaller düşünülmeye başlandı. Bayram, o dönemin uyuşturucu mafyasının palazlanmaya başladığı dönem olduğuna dikkat çekerek, “Acaba bu kız kurye olarak kullanılıyordu da, bir hesaplaşmada mı kurban edildi? Tabii bunu da düşündük ancak öldürülüş ve atılış şekli bir mafya olayını göstermiyor gibiydi. Çünkü bunun bir de para karşılığında ilişki yaşadığı kişiler oluyordu. Kim bilir tanımadığı kaç kişiyle ilişkiye girmişti. Ağımız geniş çaplıydı” dedi.
O dönem gazeteler bu olayı, “Beyaz infaz” başlıklarıyla haber yaptı. Genç ve güzel kadının, uyuşturucu mafyasına kurban gittiği yazılıyordu. Peki bu haberler bu iddialar doğru muydu? Elbette ulaşılacak başka izler, gerçeği ortaya çıkacaktı.
EV ARKADAŞI “FUHUŞ İÇİN İKİ KİŞİYLE ANLAŞTI”
Serap Ö., İstanbul’da bir kız arkadaşı ile kalıyordu. Hemen o ev arkadaşının ifadesine başvuruldu. Ev arkadaşı polise, “Serap en son birkaç gün önce iki kişiyle fuhuş için anlaştı. Onlarla gitmişti. Sonra bir daha geri dönmedi” dedi.
ŞÜPHELİ PARMAK İZLERİ
O dönem güvenlik kamera görüntüleri yaygın değildi. Genç kadının cesedi bir araçla buraya getirilip atılmıştı. Bu iki kişi kimdi? Bu kişilerin tespit edilmesi gerekiyordu. Yapılan çalışmalarda bazı şüpheli parmak izleri bulundu. Şimdi sırada bu parmak izinin kime ait olduğunu tespit etmek vardı. Ama yapılan çalışmalarda parmak izleri kimseyle uyuşmadı. Bu soruşturmayı zorlaştırıyordu. Eskiden kayıtlarda sadece sabıka kayıtları alınan kişilerin parmak izleri vardı. Teknoloji geliştikçe, artık nüfus müdürlüklerinde, pasaport ve ehliyet alımlarda alınan tüm parmak izleriyle otomatik olarak karşılaştırma yapılıyor.
BİR YIL SONRA ÖNEMLİ GELİŞME
Aradan bir yıl geçti. Bu sırada İstanbul sokaklarında yüzlerce cinayet daha işlendi. Ekipler bir olaydan bir olaya koşuşturuyordu. Bir yıl önce cesedi bulunan Serap Ö.’nün katili tespit edilememişti. Ama çalışmalar devam ediliyordu. Her yıl veya 6 ayda bir, elde edilen parmak izi taraması yapılıyordu. Çünkü Türkiye’nin her yerinde yeni suç işleyen kişilerin parmak izleri arşive kaydediliyordu. Bir umutla taramalar devam ederken, Antalya’da yaralamalı bir olayın ipucu elde edilen parmak izine uzandı. Antalya’da yaralanan ve hastanede parmak izi alınan mağdurun parmak izi, Serap Ö. cinayetinde, olay yerinde alınan parmak iziyle uyuştu. Ekipler hemen Antalya’ya gitti.
“GAYRETTEPE CİNAYET MASASINDAN GELİYORUZ”
Antalya’da uğradığı silahlı saldırı sonucu hafif yaralanan kişi hastanede tedavi olurken karşısında İstanbul Cinayet Masası’nın uzman ekibini görünce şaşırdı. Yaralanan kişi Fuat A.’ydı ancak sahte kimlikle hastaneye getirilmişti. Cinayet Masası bunu kısa sürede çözdü. Yaralı yatan kişiye, “Fuat biz İstanbul Gayrettepe Cinayet Masasından geliyoruz. Niye geldiğimizi biliyorsun değil mi” diye sordu. Antalya’daki olayda mağdur olarak hastanede yatan bu kişinin rengi sarardı. Kendisine gerçek ismiyle hitap eden bu polislerin, çok şey bildiğini düşündü ve Gayrettepe sözü beynine korkuyla işlendi.
İSTANBUL’A GETİRİLDİ
Şoke olan Fuat A., önce sessiz kaldı. Tedavisinin ardından cinayet masası ekipleri Fuat A.’yı sorgulamak üzere İstanbul Asayiş Şube Müdürlüğü Cinayet Büro Amirliği’ne getirdi. Gayrettepe’nin o meşhur merdivenlerinden çıkarılan Fuat A., kendisinin yakalanacağını hiç düşünmemişti. Çünkü sahte kimlikle hayatına çok iyi devam ediyordu.
SORGUDA OLAY ORTAYA ÇIKTI
Serap Ö.’nün cinayetinden bir yıl sonra önemli gelişmeyi yakaladıklarını anlatan emekli polis memuru Mustafa Bayram, Antalya’da getirilen şüpheliyi sorguya aldıklarını anlattı. Parmak izi çıkan şüpheli, çapraz sorguda cinayeti işlediklerini itiraf etti. Bayram, “Elde ettiğimiz bilgilere göre, genç kadını iki kişi öldürmüştü. Fuat’la birlikte bir kişi daha vardı. Artık olay çözülmüştü. Geriye diğer şüphelinin yakalanması kalmıştı” diye sözlerini sürdürdü.
GRUP SEKS İÇİN GÖTÜRMÜŞLER
Ortaya çıkan ayrıntılara göre, Fuat A. ve arkadaşı Mehmet T., grup seks yapmak için para karşılığında Serap Ö.’yle anlaştı. Serap Ö.’yü, Küçükçekmece’deki evlerine götüren şüpheliler, tartıştıkları kadını boğarak öldürdü. Cesedi ortadan kaldırmak için de evdeki çarşafa sararak arabayla Büyükçekmece’de boş gördükleri alana attılar. Kendilerine göre geride hiç iz bırakmamışlardı. Bir yıl sonra olay çözülmüştü. Şüphelilerden Fuat A. tutuklanarak cezaevine gönderildi.
UZUN SOLUKLU OLAYDA İZ SÜRÜLMEYE DEVAM
Uzun soluklu bir çalışmanın ödülü olarak gizemli cinayet vakası çözüldü. Uyuşturucu mafya tarafından infaz edildiği yazılan çizilen olay, fuhuş pazarlığında çıkan kavganın ardından yaşanan bir cinayet vakasıydı. Bir katil zanlısı yakalanmıştı. Peki diğer katil zanlısı neredeydi?
Bayram, fali meçhul dosyanın faili belli olmasına dönüştüğünü anlatarak, “Faili belli şüphelilerin yakalanması için hemen yurt dışı yasağı konuluyor. Hakkında yakalama kararı çıkartılıyor. Artık Türkiye’nin herhangi bir yerinde uygulamaya denk geldiği anda katil zanlısı yakalanacaktı” dedi.
BİR CİNAYETİ DAHA ÇIKTI
Polis ikinci ismi de elde etmişti. Mehmet T.’ye bakıldı? Kimdi? Yapılan araştırmalarda Mehmet T.’nin Serap Ö. cinayetinden bir yıl sonra Antalya’da bir cinayet daha işlediği öğrenildi. İki insanın katilinin mekanı Antalya’ydı.
BİRÇOK AMİR VE MÜDÜR DEĞİŞTİ ÇALIŞMA DEĞİŞMEDİ
İkinci şüpheli Mehmet T. bir türlü yakalanmıyordu. Muhtemelen sahte kimlikle dolaşıyordu. Aradan yıllar geçti. Asayiş Şube Müdürlüğü’nde 5 cinayet amiri, 8 Asayiş Şube Müdürü değişti. Cinayet Büro Amirliği’nde ise bazı yeni memurlar gelerek, yeni ekiplerde yer almıştı. Bu tür dosyalarla ilgili, tüm bu görev değişikliklerine rağmen rutin olarak çalışmalar her zaman yapılır. Üç ayda bir savcılığa rapor edilerek şüphelinin akıbeti konusunda bilgi verilir.
İSTİHBARAT BİLGİSİ
10 yıldır geriye iz bırakmayan katil zanlısının Büyükçekmece’de bir akrabasına geleceği istihbaratı elde edildi. Polis, sokakta bir istihbarat ağı oluşturmuştu. Unutulduğunu sanan Mehmet T., Büyükçekmece’de bulunan bir akrabasının evine geldi. Bayram, ekip arkadaşlarıyla istihbaratın ardından harekete geçti ve eve operasyon düzenlendi.
10 YIL SONRA YAKALANDI
Cinayet masası ekipleri tarafından düzenlenen operasyonla Mehmet T., hiç beklemediği anda yakalandı. Cinayet masasını karşısında gören Mehmet T. de arkadaşının yaşadığı şoku yaşadı. Cinayet masasının 10 yıllık amansız takibi sonrası yakalanan Mehmet T., sorgusunun ardından tutuklanarak cezaevine gönderildi.
NE KADAR CEZA ALDILAR
Bakırköy 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davada mahkeme iki sanık, 24’er yıl hapis cezasına çarptırdı. Her iki sanığın cezası iyi halden 20 yıla indi. Üye Hâkim Mustafa İpekleşen sanıklara az ceza verildiğini belirterek karara muhalefet şerhi koydu.