Emziren Anne Yaşayış Şeklini Değiştirmemelidir
Emzikli anne yaşayış şeklini değîştirmemelidir. İçinizden bazıları, büyük fedakârlıklara katlanmak istemediklerinden bebeklerini emzirmekten kaçınırlar. Oysa çoğu zaman «Büyük fedakârlık» gerekmez. Annenin çay, kahve, sigara ve çok fazis olmamak şartıyle alkollü içkiler içmesinin, ya da spor yapması nın emzirilen bebeğe zararı dokunmaz. Esasta normal bir beslen me rejimi izlemeli, yani her zaman yediklerinizi yine yemelisiniz. Erik yediğiniz zaman bebeğin ishal olacağına, kızarmış pata tes yediğinizde ise, sindirim güçlüğü çekeceğine inanmayın. Gerçi annenin aldığı birtakım belirli besinler çocukta rahatsızlık yapabilir. Aynı şey birkaç kere tekrarlanırsa bu yiyecekten bir süre vazgeçmek yeter. Annenin aldığı bazı ilâçlar süte de geçebilir. Fakat bunun miktarı, çocuğu etkileyecek oranı pek ender
bulur. Anne, örneğin kabızlığı önleyici ve aspirin gibi ilâçları korkmadan alabilir.
Annenin geçireceği ruhsal bunalımların sütün geçici bir süre azalmasına yol açtığı görülmüştür. Bu yüzden bebeğin de sinirleri bozulur. Kimi kadınlar emzirdikleri sürece âdet görmezken, kimileri de düzensiz de olsa âdet görürler. Âdet dönemleri bebeği de etkileyebilir. Annesi âdet gördüğü sürece, memeyi sistemli bîr şekilde reddeden bebeklere rastladım. Bunların anneleri, sütlerini günde iki üç kere sağmak ve çocuklarnı biberonla beslemek zorunda kalıyorlardı. Bu da gösteriyor ki, meme emen bir bebeğe arada sırada, hattâ günde bir kere biberon vermekte herhangi bir sakınca yoktur.