Kötümser Anne
Kötümser anne. Bebeğinize bakmaya başladığınız zaman cesaretiniz kırılabilir. Hele bu, ilk çocukta tamamen normal bîr şeydir. Arada bir sebebini anlamadan ağlamak ihtiyacı duyarsınız. Her şey sizi üzer, kötümser yapar. Örneğin çocuk az ağlarsa aklınıza hemen hasta olması ihtimali gelir. Ya da eşinizin size eskisinden farklı davrandığım sizi eskisi kadar sevmediğini düşünürsünüz.
Bu sinir bozukluğu bazen doğumdan birkaç gün bazen de bir hafta sonra başgösterir. Fakat çoğunlukla annenin dikkatle bakım gördüğü doğum evinden eve dönüşünde, yani kendisini bekleyen çok önemli bir işle ansızın karşı karşıya gelişinde ortaya çıkar. Anneyi yoran herhalde sadece işin fazlalığı değildir. Onu çaresiz bırakan, ezen şey, bütün aileye ve alabildiğine ihtimam isteyen bebeğe karşı duyduğu sorumluluktur. Bunun yanında doğumla birlikte meydana gelen, bedenle ya da bezlerle ilgili değişiklikler de tabiatını etkiler.
Çoğunlukla genç anneleri saran bu çaresizlik, bir ruhsal çöküntü olarak nitelendirilebilecek kadar önemli sayılmaz. Belki başınıza hiç gelmemiş olan ve hoşunuza gitmeyen bu gibi durumlardan söz etmemi hatalı buluyorsunuz. Fakat bu konu üstünde durmamın sebebi, birçok annenin bana «aynı şeyin başkalarının da başına geldiğini bilseydim, bu kadar cesaretim kırılmazdı» demiş olmasıdır. Bir güçlüğü —geçici olduğunu ve birçoklarının sizden önce onu yendiğini bilirseniz— çok daha kolay yenebilirsiniz.
Bebek çok fazla mı ağlıyor?
Cesaretiniz kırılmaya mı başladı? Çocukla ilgili işlerinizden bir kısmını hemen bırakın, sinemaya, tiyatroya gidin, yeni bir şapka ya da elbise alın. Bir arkadaşınızı ziyaret edin. Bırakacak kimseniz yoksa bebeği de birlikte götürün. Yahut en yakın arkadaşlarınızı eve davet edin. Bu ufak tefek şeylerin mükemmel birer avutucu olduğunu göreceksiniz. Cesaretiniz kırılmışsa, kötümserliğe kapılmışsanız bunları yapmayı hiç canınız istemez. O zaman kendinizi zorlayın. Göreceksiniz ne kadar iyi olacak. Sonra unutmayın ki, sinirlerinizi yatıştırmanız, sizin için olduğu kadar kocanız ve çocuğunuz için de önemlidir.
Bu dönemde gerçekten bir ruhsal çöküntü geçiren anneler çok ender görülür. Bunları da derhal doktora götürmekte yarar vardır. Genç annenin kötümserliğe ve kocasının ilgisiz davrandığı İnancına kapılmasının iki nedeni vardır: önce asabı bozuk olan herkes, çevresindekilerin ilgisinin ve sevgisinin azaldığını sanır. Öte yandan karısının ve bütün ailenin yalnız çocukla İlgilendiğini gören baba da elbet kendisini terk
edilmiş hissedecektir. Baba böyle düşünmeye başladı mı ortaya bir kısır döngü çıkar. Demek istiyorum ki, anne, işinin bunca çokluğuna rağmen kocasına da Flgi göstermesi gerektiğini unutmamalı ve onun bebeğin haki¬miyle ilgilenmesini sağlayacak her- fırsattan yararlanmalıdır.